Neden Katılmalıyım?

ŞİMDİYE KADAR HERHANGİ BİR HAKEMLİ KONFERANSA KATILMAMIŞ OLAN DOSTLARIMIZ İÇİN AKADEMİK KONFERANSLARA NEDEN KATILINMASI GEREKTİĞİNE DAİR BİR DİZİ GEREKÇE

Lisansüstü hayatının ilk aşamalarında her lisansüstü öğrencisi şu soruyu kendi kendisine sormaktadır: Acaba ben herhangi bir akademik konferansa katılmalı mıyım? Bu soru hemen şu ve benzeri soruları da gündeme getirir: Peki, acaba benim gerçekten de sunmaya değer herhangi bir şeyim var mı? Ben acaba sadece alan-yazın taramamı ve kuramsal çerçevemi sunabilir miyim? Yoksa çalışmalarım ilk somut sonuçlarına ulaşana kadar beklemeli miyim? Belki de ilk önce bolca çalıştaylara ve lisansüstü konferanslarına giderek akranlarım önünde sunum yapma tecrübesi kazanmalıyım. Ardından daha sonra kıdemli akademik konferanslara geçiş yaparım.

Bu çekinceler kesinlikle doğaldır. Ve hepimiz akademik yaşantımızın kimi uğraklarında bu çekinceleri yaşarız. Fakat ne kadar erken başlarsanız ve doktoranızın son günlerine kadar beklememekte ne kadar ısrarcı olursanız sizin için o kadar faydalı olacaktır. Elbette, sunulabilecek bir şeylere sahip olmak önemlidir. Eğer fikirleriniz hakkında kafanız çok karışık ise bu tarzda düzenlenen konferanslara gitmeyiniz. Fakat yine de eğer elinizde olan alan-yazın taraması, kuramsal çerçeve ve birkaç hipotez ise, bu başlangıç için yeterlidir. Bir özet yazınız ve şansınızı deneyiniz. Konferans hakem ve düzenleme kurulunun dikkatini çekebilecek bir özet yazmayı başarmak bir maharettir ve o mahareti geliştirmeye mümkün olduğunca erken başlanmalıdır.

Diğer bir kazanılması gereken beceri de akademik çevreleri tanımak ve onlar tarafından tanınmaktır. Konferanslar bunun için en mükemmel yerlerdir.

Diğer insanların sunumlarına katılarak becerilerinizi bileyecek ipuçları edinebilir ve alana dair mevcut bilginizi genişletip derinleştirebilecek şeyler öğrenebilirsiniz. Ayrıca, onların çalışmaları ile yakın temas kurmak, onlara sorular sormak ve hatta konferanstan sonra gidip onlarla şahsen görüşmek de oldukça önem taşımaktadır.

Akademide ağ oluşturmak çok önemli, hatta hayatidir. Bu, editörlü kitaplar, hakemli dergilerin özel sayıları ve fon başvuruları türünden ortak araştırma projelerine davet edilebilmenin en etkili yöntemidir.

Ağ kurmak akademide iş bulabilmenin püf noktalarından biridir. Pek çok ülkede, aslında işe alım süreci saydam ve liyakate dayalı olsa da, benzer iş özgeçmişine sahip başvurular arasında seçici ekibin daha önceden tanıdığı ve birlikte ortak iş yaptığı birilerinde karar kılması olasıdır. Yani, akademik çalışma dışarıdan oldukça bireysel gözükse de, aslında içerisinde ciddi bir sosyal boyut da barındırmaktadır.

İşte tüm bu nedenlerden ötürü, korku ve kuşkularınızın üstesinden geliniz ve eğitiminizin erken aşamalarında akademik konferanslara katılma cesaretini gösteriniz. Ve bunu her yıl en az bir kere tekrarlama kararlığında olunuz.

Bunun faydaları, ilk başta sahip olduğunuz korku ve çekinceleri yenmeye çalışırken yaşayabileceğiniz sıkıntılardan çok daha büyük olacaktır.

Kaynak: http://www.uaces.org/resources/the-great-benefits-of-attending-academic-conferences adresinden serbest stil çevrilmiştir.